Bugünkü durağımız Denizli’ye 20km uzaklıktaki tarihi Pamukkale. Travertenleri, Roma ve Bizans döneminden kalma yapıtları ile sadece Türkiye’nin değil tüm dünyanın gezip görmek istediği yerler arasında üst sıralar arasında yer almaktadır.
Unesco’nun dünya kültür mirasları listesinde de yer alan Pamukkale’de 35derece ile 100 derece arası 17 çeşit sıcak su kaynağı bulunmaktadır. Pamukkale travertenleri teraslardan oluşmakta ve Türkiye’nin en değerli turistik yerleri arasındadır.
Pamukkale, doğal kaynak suları ile beslenmektedir. Bu kaynak suları çok çeşitli hastalıklara şifa olmaktadır. Bilimsel olarak kalp hastalığı, artrit, hipertansiyon, idrar yolları ve böbrek hastalığı üzerinde olumlu etkileri kanıtlanmıştır. Özellikle Karahayıt bölgesinde çıkan kırmızı su her derde deva niteliktedir. Tıbben bir çok hastalığın tedavi edildiği konusunda tezler vardır. Bu sayılan nedenlerden dolayı Pamukkale termal otel yönünden çok zengin bir yapıya sahiptir.
Ayrıca Pamukkale çevresinde çok sayıda geçmişin izleri vardır. Bunlardan birisi de Hierapolis şehri ve kalıntılarıdır. Günümüzde termal sular ve Pamukkale sayesinde yabancılar için turistik mekez haline gelmiştir. Hierapolis’teki en önemli yapıtlardan birisi de merkezde bulunan Tiyatro’dur. 12 Havarilerden birisi olan St.Philip isimli havarinin bu bölgede öldüğü düşünülmekte ve bu nednele Pamukkale ve Hierapolis dini bakımdan da turist çekmektedir.